Unutkanlık bir lanet mi yoksa bir nimet mi?

Helin Arıtürk avatarı

·

Unutkanlık bir lanet mi yoksa bir nimet mi?

Unutkanlık bir lanet mi yoksa bir nimet mi? Cell dergisinde yayınlanan çığır açıcı bir çalışmada, Japonya’daki Toyama Üniversitesi’nden Kaoru Inokuchi liderliğindeki araştırmacılar, kısa süreli hafıza ile hafıza oluşumu için çok önemli bir bölge olan hipokampüste yeni nöronların doğuşu arasında büyüleyici bir ilişki olduğunu ortaya çıkardı.

Bulgular, nörogenez ve hafıza konsolidasyonu arasındaki dinamik etkileşime ışık tutarak, beynimizin eski anıları korumak ve yenilerine yer açmak arasındaki hassas dengeyi nasıl yönettiğine dair yeni bilgiler sunuyor.

Nörogenez nedir?

Nörogenez, sinir kök hücrelerinden yeni sinir hücrelerinin (nöronların) üretilmesi sürecidir. Nörogenez embriyonik gelişim sırasında en yüksek aktiviteyi gösterir ve organizmanın tüm nöronlarının üretilmesinden sorumludur.

Doğumdan sonra nörogenik aktivite azalır, ancak yetişkin beyninde de devam eder. Yetişkin beyninde nörogenezin en yoğun olduğu bölgeler hipokampus ve olfaktör ampul (koku alma duyusundan sorumlu bölge) olarak bilinir.

Unutkanlık bir lanet mi yoksa bir nimet mi?

Unutkanlık bir lanet mi yoksa bir nimet mi?

Hipokampus uzun zamandır hafıza işleme için bir merkez olarak kabul edilmekte ve yeni bilgilerin ilk depolanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bununla birlikte, bu beyin bölgesinde hafıza bozulması ve aktarımının altında yatan kesin mekanizmalar şimdiye kadar anlaşılamamıştır. Inokuchi ve ekibi bu gizemi çözmek için bir arayışa girdi ve dikkatlerini yeni oluşan nöronların hafıza dinamiklerini şekillendirmedeki ilgi çekici rolüne odakladı.

İlgini çekebilir: Beyinlerimiz büyüyor mu? Yoksa küçülüyor mu?

Fareler ve sıçanlar üzerinde yapılan deneyler, nörogenez ve hafıza silme arasında şaşırtıcı bir bağlantı olduğunu ortaya koydu. Hipokampüste yeni nöronların doğumunu seçici olarak manipüle eden araştırmacılar, nörogenezin engellenmesinin kısa süreli korku anılarının korunmasına yol açtığını gözlemleyerek, yeni nöronların varlığının mevcut hafıza izlerinin bozulmasını aktif olarak teşvik ettiğini öne sürdü. “Unutkanlık bir lanet mi yoksa bir nimet mi?” sorusuna bir cevap bulduk gibi. Ne dersiniz?

Bu bulguları özellikle ilgi çekici kılan şey, hipokampal nörogenez için önerilen ikili roldür. Yeni nöronlar eski anıların silinmesine katkıda bulunabilirken, aynı zamanda yeni bilgilerin edinilmesini de kolaylaştırarak bellek konsolidasyonu ve nöral plastisite arasındaki karmaşık etkileşimi ortaya koyuyor.

Hipokampusun fonksiyonları nelerdir?

Bilim insanları, hafızamızı ve öğrenme yeteneğimizi geliştirmenin yollarını araştırırken hipokampus ve işlevini incelemeye büyük önem veriyorlar. Hipokampus, beynin temporal loblarında yer alan ve hafıza oluşumu, öğrenme ve duygusal tepkiler gibi birçok önemli işlevden sorumlu olan bir yapıdır. Hipokampus, kısa süreli hafızadan gelen bilgilerin uzun süreli hafızaya aktarılmasında ve depolanmasında önemli bir rol oynar. Ayrıca, anıların hatırlanmasında da rol oynar.

Kısa süreli hafıza, saniyeler veya dakikalar boyunca bilgi tutma yeteneğidir. Uzun süreli hafıza ise, bilgilerin günler, haftalar, aylar ve yıllar boyunca saklanabildiği hafıza türüdür. Hipokampüs, kısa süreli hafızadaki bilgilerin uzun süreli hafızaya aktarılması için gerekli olan sinirsel bağlantılarin oluşmasına yardımcı olur.

Araştırmacılar, çeşitli müdahalelerin hafıza dinamikleri üzerindeki etkisini inceleyerek hipokampal fonksiyonun nasıl modüle edilebileceğine dair önemli bilgiler keşfettiler. Bu keşifler, hafızamızı ve beynimizin genel işlevini nasıl geliştirebileceğimize dair yeni bakış açıları sunuyor.

Unutkanlık bir lanet mi yoksa bir nimet mi?

Gelecekteki araştırmalarda ne bekleniyor?

Bir çalışmada araştırmacılar, egzersizin hafıza üzerindeki etkisini incelediler. Egzersizin nörogenezin artmasına yol açtığı bilinmektedir. Bu çalışmada, egzersiz yapan deneklerin hafıza kapasitesinde genel bir artış gözlemlendi. Ancak, ilginç bir şekilde, egzersiz aynı zamanda hipokampusa bağlı anıların da daha hızlı bozulmasına neden oldu. Bu bulgu, egzersizin hafıza üzerinde karmaşık bir etkiye sahip olduğunu ve hem hafızayı güçlendirmenin hem de eski anıların kaybını hızlandırmanın potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.

İlgini çekebilir: Beyin-bilgisayar arayüzleri: Engellilerin hayatında bir dönüm noktası mı?

Bu bulguların bellek süreçleri ve bilişsel işlev anlayışımız üzerinde derin etkileri vardır. Bu çalışma, nörogenez ve hafıza konsolidasyonu (yeni edinilen bilgilerin beyinde sabitlenerek uzun süreli hafızaya dönüştürülmesi süreci) arasındaki karmaşık bilgiyi aydınlatarak, hafıza ile ilgili bozukluklar için yeni terapötik stratejiler ortaya çıkarmayı amaçlayan gelecekteki araştırmaların önünü açmaktadır.

Inokuchi ve meslektaşları tarafından yapılan çalışma, nörogenezin hipokampüs içindeki hafıza dinamiklerini şekillendirmedeki önemli rolüne dair ikna edici kanıtlar sunmaktadır. Çalışmaları sadece hafıza oluşumu ve depolanması konusundaki anlayışımızı derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda hafıza bozukluklarının tedavisinde nörojenezi hedeflemenin terapötik potansiyelini keşfetmek için yeni yollar açıyor. Beynin gizemlerini çözmeye devam ederken, bu gibi çalışmalar bizi insan bilişinin sırlarını çözmeye bir adım daha yaklaştırıyor.1

Referanslar

  1. X, S. (2009, November 12). To make memories, new neurons must erase older ones. https://phys.org/news/2009-11-memories-neurons-erase-older.html ↩︎

Yazar ve editör

  • Helin Arıtürk

    Merhaba, ben Helin. İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nde Biyomühendislik bölümünde okuyorum. Dark Media’da araştırmacı ve koordintörlük görevlerini yapmaktayım.

  • Yasin Polat

    Selam, ben Yasin Polat, UNILAB’ın kurucusuyum ve LifeWare, Postozen, MyUNILAB, Legend Science, Dark Science ve diğer birçok UNILAB projesini yönetiyorum. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü’nde eğitimime devam etmekteyim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir